İlaçsız Bamya

İlaçsız bamya üretmek maalesef çok zor hale geldi. İlaçsız doğal bamya üretmek için öncelikle tohumun atalık olması gerekiyor. Yerli bamya tohumu binlerce yıldır günümüze kadar uzanan genetiği değiştirilmemiş, anadolu topraklarına ait bamya tohumudur. Atalık tohum olarak tabir ettiğimiz kınalı bamya tohumudur.

Ülkemizde yetiştirilen sebzelerin çok büyük çoğunluğunun hibrit tohum veya Gdo’lu tohum ile olduğunu söylememe gerek bile yok. Aldığımız sebzelerden fayda sağlamak isterken maalesef zarar görmeye başladık. Bu sebeple kendi ülkemizde yetişen, bize ait olan tohumlarla üretim yapmak zorundayız. Tohum meselesinin milli bir mesele olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple çok uzun yıllardır, atalık tohumlar ile üretmeye devam ettik. Çok uzun yıllardır yerli tohum ürettiğimiz için para kazanmadık, hatta birçok zaman zarar ettiğimiz oldu. Bunların sebeplerini ayrıca başka bir yazıda anlatmak isterim. Ancak zarar ettiğimizde bile yerli tohumdan vazgeçmedik.

Atalık tohumdan neden vazgeçmedik

Biz üretim yapmaya bir heves ile başlamadık. Çiftçilik dışında başka hiçbir meslek edinmedik. Üretim yapmaktan hiç vazgeçmedik. Ziraat fakültelerinde, tarım kitaplarında anlatılan genetiği değiştirilen tohumlara hiçbir zaman inanmadık.

Dedelerimiz, babalarımızdan öğrendiğimiz dürüst, doğru tarım ne ise onu uyguladık ve uygulamaya devam ediyoruz.

Bazen nefsimiz bize yanlışı söylüyor. Sizlere 2019 yılında başımıza gelen ve kimyasal ilaç, gübre kullanmadan üretimin ne denli zor olduğunu anlatabileceğim bir örnekten bahsedeceğim.

Örnek

2019 yılında 15 dönüm bamya üretim yeri hazırladık. Bamyamız çok güzel çıktı ama toprak inanılmaz yabancı ot üretti. Bu otlar ile bamya alanımız resmen kaplandı. Eğer 10 gün içerisinde yabancı otları yok etmezsek, topraktaki bütün yararlı maddeleri yabancı otlar alacak. Bamyaları toprakta sıkacak ve bamya fidanları ölecek.

Bizim ailece bu yabancı otları çapalamamız hergün çalışsak 15 gün civarında sürüyor. Köyde herkesin bamyası olduğu için kimsenin yardıma gelme ihtimalide yok.

Yabancı otları yok etmek için kullanılan bir tarım ilacı mevcut. Yaklaşık 1 saat içerisinde bütün bamyalara ilacı sıkıyorsunuz ve 1 gün sonra bütün yabancı otlar yok oluyor. Sadece bamyalar kalıyor ve ürün almaya devam ediyorsunuz. Ülkemizde bamya üretimi yapan birçok üretici maalesef bu ilacı kullanıyor. İşin sıkıntılı tarafı veya bizim zorumuza giden tarafı şudur.

Tarım ilacı kullanarak bütün yabancı otları 1 saatte yok eden üretici ile 15 gün boyunca müthiş bir işçilik yapan üreticinin bamyaları işin sonunda aynı fiyata satın alınıyor. Kimse bizim ürünümüze ilaçsız diye değer vermiyor. Herhangi bir ayrıcalık görmüyoruz.

Köyümüzü ve köyümüzde bulunan bütün üreticileri bu yüzden bu kadar çok övmeye çalışıyorum. Çünkü yıllardır bahsettiğim tarım ilacını kullanmadılar.

Neden tarım ilacı kullanmıyoruz

Bu sorunun birçok cevabı tabiki var. Ama bu soruyu kendim için cevaplamak istiyorum.

15 yaşlarında dedem ile tarlada çalışıyoruz. Üzüm bağını buduyoruz. Teknolojiye, yeni üretim tekniklerine o dönemde meraklıyız. İleride tarım işlerini kolaylaştıracağımı, bukadar çok çalışmayacağımızı anlatıyorum. Ziraat mühendisi anlattı diye söze başladım. “Bir tane ilaç varmış, üzüm bağlarına atılıyormuş ve üzümlerin verimi 4 katına çıkıyormuş” dedim.

Dedem bana bir örnek verdi. Oğlum sen 2 metre yüksekten atlayabilirmisin dedi.

“Korkarım ama atlarım” dedim.

“8 metre yüksekten atlayabilirmisin” dedi. 8 metre yüksekten atlanır mı hiç dedim. Atlarsam ölürüm veya bir yerimi kırarım.

“Aynen oğlum” dedi. Herşeyin bir kapasitesi var dedi. Bir asmadan alacağın üzüm bellidir. 4 katı üzüm alıyorsan orada bir sıkıntı vardır.

En önemli sözü şu olmuştu ve bunu her zaman düşünerek üretim yapmaya devam ettim.

“Kendi yemediğin, kendi çocuklarına yedirmeyeceğin hiçbir ürünü üretme “dedi.

Feyzi UÇAR

Bu düşünce ile ilaçsız bamya üretmeye devam ettik. Tohumundan, taze bamyası, kuru bamyasına kadar bütün ürünlerinde tamamen doğal ürünler yetiştirdik.